Günler geçmiş, biz seninle konuşmayı ve ilişkimizi ilerletmiştik. Buluşacağımız günü sen de ben bekliyorduk. Ben 1 günlüğüne Afyon'a iş yerini görmeye gidip gelmiştim. Yolda tek bir kaset olduğundan dönüp dolaşıp Nancy Ajram - Ana Yalli Behabek şarkısı çalmıştı. Bu sırada hep seninle mesajlaşıp Afyon ve buluşmamız hakkında konuşuyorduk sanırım. Bu şarkı hala seni bana hatırlatır. Ve o heyecanı.
Kalıcı olarak ben senden daha önce gitmiştim. Bu senin gelmenden dört beş gün ya da 1 hafta kadar önceydi. O arada işe ve iş arkadaşımla kalacağım eve yerleşmiştik. Sonra bir pazar günü ailenle birlikte yola çıkıp sen de gelmiştin. Seni yurda yerleştirmişlerdi. Gittikleri zaman ise artık yüz yüze tanışma vaktimiz gelmişti. Ben okulun kampüsüne gelmiştim. Orada ilk defa gördüm seni. Aman Allah'ım! İnternette veya görüntülü konuşurken etkilenmemişim aslında. Seni görünce bir kez daha güzelliğinin karşısında çarpılmıştım. İnce ve narin yapın, uzun saçların, beyaz tenin ve o yemyeşil gözlerin. Gözlerine bakmak o zamana kadar hayatta yaşadığım en müthiş şeydi benim için. Saçlarına maşa yapmıştın galiba biraz bukleliydi o gün. Sonra bir çocuğun sevinçli yürümesi gibi sekerek yürüyordun yanımda. Adeta bir zerafet harikasıydın.
Seni görünce bir kez daha aşık olmuştum sana. Sen de en az benim kadar heyecanlıydın o gün. Saatlerce dolaşmıştık kampüsün içinde. Sonra hava karardı ve bir çardak vardı orada oturmuştuk. Yanında vakit geçirmek dünyanın en harika şeyiydi. O çardağın altında, ay ışığında, soğuktan titrerken, önce gözlerimiz sonra ellerimiz buluşmuştu. Konuşurken arada yakınlaşıyorduk ama bir yandan da korkuyor gibiydik olacaklardan. Sonra beni öpmek istediğini anladım ve seni ilk defa öpmüştüm orada. O kadar narindin ki hep seni incitmekten korktum. Hala da korkuyorum. Orada neler konuştuk başka ne yaptık hatırlayamıyorum ama eminim eve dönmek istememişimdir. Bir sonraki buluşmayı iple çekmişimdir.
Bu zamanlara denk gelen bir başka yazıyı da aşağıya bırakıyorum.
Gece yarısı lakırdıları...vol.2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder