Google Etiket

10 Ağustos 2010 Salı

Şovalye ve Prenses ..

Bu yazıyı ilk zamanlar yazmış olmalıyım. Mutsuz sonla bitmesinin sebebini şimdi biraz hatırladım. İlişkimizin ilk başlarında eski kız arkadaşımla olan bir meseleden kavga edip kısa süre ayrılmştık galiba. İlk ama son olmayan ayrılığımız. Aşağıdaki yazı blogumun tozlu raflarında bugüne kadar varlığını sürdürmeyi başardı. Türkçe ve dil bilgisi için şimdiden kusura bakmayın. Kaç kitap önceydi bilmiyorum ama hissiyatı bozmamak için çok düzeltme yapmadım. 

---

Prensesini buldu şovalye bir gün. Aslında çoktan bulmuştu ama tanışmamıştı. Masallarda yaşamak nasıldır artık tatmaya başlamıştı. Her şey bir rüya gibiydi. Ama her sefa cefasınıda getirir ya işte bu da öyleydi. Görüp görebileceği en uyumlu ve en güzel en anlayışlı .. en en en hepsi ondaydı işte . Neredeyse kendimi başkasında buldum artık diyecekti. 

Gün geçtikçe şovalyelik duyguları prensese yöneldi . Onu düşünür, ona yardım eder, onu korur oldu. İçinde ne varsa hepsini açık açık söyler oldu ona. Hayaller kurdular şovalye ve prenses birlikte . Bazen diz dize oturuyor, bazen göz göze bakıyor, bazen dizlerinde yatıyorlardı. Hayal de olsa güzeldi. Bu hayal bir masala dönüştü gün geldi. Kendi gözlerinden bakmıyordu artık .. Artık görüntüler farklıydı onun için. Her ne yapsa prenses onunla birlikteydi sanki. İçimdeki Şovalye.. Onu tanıdıktan sonra kötülükleri silmişti artık içinden. Her şeyde onu görüyor neye bakarsa baksın ve seviyordu. 

Kötü gördüğünü de affetmiyordu. Şovalye koruyordu prensesini. Prenses uykuda.. Prenses uykudaydı aslında şovalyesini bulduktan sonra. Belki en güzel rüyasını görüyordu hayatındaki. Hayatındaki kötülükler bitmişti artık onun için. Uyanmak istemiyordu hiç. Avutuyordu kendini böylece. 

Uyanmaya başlar başlamaz anladı rüya olduğunu ve isyanını savurdu dışarıya.. Ne uyku vardı ne rüya ne de masal. Gerçekler tokat gibi çarptı şovalye ve prensesimizin yüzüne. Masal başladığı gibi bitti bir gece.. Masalları yarım yanlış okunacak ve okunmadan unutulacaktı. Şovalye artık vazgeçmişti ama sadece prensesinden. Masal onun için devam ediyordu. Kahraman olması gerekmiyordu. Kalbi ağır gelmişti ona. Artık bırakacak ve yoluna öyle devam edecekti. Nokta konulmuştu artık. Bu nadir mutsuz sonla biten masallardandı.

---

6 Ağustos 2010 Cuma

Gece yarısı lakırdıları...

Bir gece yarısı mesajlaşmasından yazıya çevirdiğim kısım, mesajlar çoktan silindi gitti ama bunlar kaldı. Hem hafızamda hem de burada işte. Muhtemelen alkol alıyordu ve bana söylemişti. Derdi neydi bilmiyorum ama onu teselli etmeyi kendime göre edinmişim belli ki. Aradaki bir şiir ise o zamanlar tanımadığım birinin şiiriymiş. 


1.tekil kişilik:

İçme.. unut hepsini beni dinle sen ..

2.tekil kişilik:
Dinliyorum..

1.tekil kişilik:
Hayatta hiçbir şeye takılıp kalmamak lazım küçüğüm ..
Bugün olanı akşamına unutabilmek lazım..
Yeri gelincede içmek lazim tabi ama dertten tasadan degil sevinçten içmek lazım..

2.tekil kişilik:
Başkaa..

1.tekil kişilik:
Sonra sarhoş olmak lazim delicesine..
Ve sevmek lazım ölürcesine..
Savunmak lazım doğruları bilircesine ..
Kıymetini bilmek lazım yanımızda olanların, kaybetmişcesine..

3.tekil kişilik:
Davetiyeler, odalar ve localar iki kişilik
Ya tek gidersin bi koltukta, ya biletler; iki kişilik
Ya tek kişiliktir bi yatak, ya yalnız yatılmaz; iki kişilik
Ya tek taraflıdır bi aşk, O da severse; iki kişilik
Başka kaç kişiyi seversen sev, bir sevda yalnız iki kişilik
Hele baş başa bi akşamda, masalar hep iki kişilik
Peki sen kimsin dediler bana,dedim üçüncü tekil kişilik
Peki dostluk var mı dünyada, dedim dünya iki kişilik
Çocuktuk çoktuk oysa,çok üzgünüm şimdilik...

1.tekil kişilik:
Sonra ölmek lazım küçüğüm sonunu bilmediğin bir uçuruma atlayarak..
Havada süzülürken cekmek lazim tertemiz havayı son kez ciğerlerine rahatlayarak..
Ve carptığın zaman farkına varacaksın aslında bu önemsizdi diyeceksin yaşadıklarını hatırlayarak..

2.tekil kişilik:
Yaşadıklarım önemsiz yaşadıklarım geçer..Peki ya yaşayamadığım ? ...

1.tekil kişilik:
Yaşayamadıklarını da bilmek lazim ki belki bir başka hayat verilirse orada yaşayalım tamamlayalım diye ..
Yinede kalır eksik bir şeyler, hayatta yasadiklarımızın değerini anlayalım diye ..

2.tekil kişilik:
Ben anlayamıyorum biliyo musun seni..
....

12) Bazı şeyler yarım kalır, bu da bitmenin bir şeklidir.

Nihan, Sen gerçek olan tek hayalimdin şu hayatta. Aslında gerçek olan tek aşk. Ben hep istedim aşık olmayı ve bu aşka karşılık bulmayı. Önce...